Röportaj - İrfan Alış- Savaş Aşçı

İrfan Alış - PEYK

Biz, Düş Art olarak üreten edebiyatçıları ve sanatçıları bir çatı altında toplayıp eserlerimizi dayanışma ruhuyla kitlelere ulaştırmak, aynı zamanda toplum yararına içerikler üretmek isteği ile bir araya geldik. 

Öncelikle, bilinenler dışında İrfan Alış kimdir? Mesela, sizi müzisyen olmaya ilk iten, tetikleyen şey ne oldu ve bu yola girmeden önce hayatınızda bir kırılma anı yaşadınız mı?

Öyle tetikleyen bir şey olmadı. Kendi işimden arta kalan zamanlarda zaten müziğimi yapıyordum ben. Emeklilik gelince de tamamen müziğe odaklandım.

Öncesinde mesleğiniz neydi?

Çok fazla iş yaptım. Doğramacılık bunlardan biri. Sonra, Ege’de butiklerde fotoğraf standımız vardı. Ondan sonra da tamamen Peyk olarak kendi müziğimizi yapmaya başladık.

Bir programda kendinizi ozanlara yakın gördüğünüzü ifade etmiştiniz. Son on veya yirmi yılı düşünürsek, sizce bizim yaşayan ozanımız kim olabilir şu an?

Bunun kararını ben veremem, buna halk karar verebilir. Bir isim de söyleyemem çok fazla isim söylenebilir.

Yakın geçmişimizde Cem Karaca, Barış Manço ve Erkin Koray sizin gittiğiniz yoldan giden insanlardı. En azından tür olarak yakın diyebiliriz. Bu isimler veya bir başkası size bu yolda ilham oldu mu?

Hepsini sayabiliriz hatta Ahmet Kaya’yı da Moğolları da bunlara dahil edebiliriz. Bir dönem Fransa’da yaşadım; Fransa’daki göçmen müzisyenlerini severim, Ethiopik müzikleri severim. Orchestra Baobab, Paul Simon, Nina Simone, Fikret Kızılok, Bülent Ortatçgil, Deep Purple, Led Zeppelin, Türkk Halk Ozanlarından Aşık Veysel, Mahzuni Şerif… Hatta Orhan Gencebay’ın eski dönemlerini söyleyebilirim. Hepsini sever, dinlerim.

Zevkler, beğeniler kişiseldir. Fakat birisinin önerisi, başka birinde yeni bir kapı açabiliyor zaman zaman. Ben buna keşif gözüyle veya zenginlik olarak bakıyorum. Siz de bize; bir oyun ve bir kitap tavsiyesi verir misiniz?

Kitaptan başlayayım, İhsan Oktay Anar’ın Puslu Kıtalar Atlası kitabını severim. Çok fazla oyun izlemedim ama Genco Erkal’ın oynadığı Bir Delinin Hatıra Defteri’ni söyleyebilirim.

En sevdiğiniz yazar, oyuncu ve müzisyen kimdir?

Yazarlardan Yaşar kemal, Orhan Kemal, Kemal Tahir. Kemal olanların hepsi. Oyuncu olarak Tarık Akan. Tarık Akan; o yakışıklı ve zengin rolünü elinin tersiyle itip kendi sinemasını yapması önemlidir. İlk yaptığı filmlerden biri Canım Kardeşim filmidir. Orada yoksul bir karakteri canlandırır. Filmden önce Ertem Eğilmez kendisini filmin gişe yapmayacağı konusunda uyarır fakat Tarık Akan yine de filmi yapar ve sonuç olarak film iyi bir gişe yapamaz o dönem ama Tarık Akan kendisine çizdiği yoldan artık geri dönmez ve kendi istediği tarzda filmler yapar.

Müzisyen olarak tek bir tane söylemek zor ama bir grup söyleyeyim; Pink Floyd.

Son okuduğunuz kitaplar içerisinde en keyif aldığınız kitap hangisi oldu?

Yakın dönemde pek kitap okumaya zamanım olmadı. Daha eskiye dönersek aklımda kalan Yaşar Kemal’in Bir Ada Hikayesi kitabı.

Bir kitabın filme uyarlanmasını isteseniz bu hangi kitap olurdu?

Uyarlanmadıysa eğer İhsan Oktay Anar’ın Efrasiyab’ın Hikayeleri olabilir.

Filmleri düşününce mesela benim aklıma hep ilk önce Baba filmi gelir. Siz bir filmi izlerken “keşke bu filmin müziğini ben yapsaydım” dediğiniz oldu mu?

“Keşke” dediğim bir film müziği yok ama denemek isterdim. Müzikal yapıyoruz zaten, film müziği de yapılabilir.

Düş Art, dayanışma ruhu ile ortaya çıkmış bir platform. Siz de bu ruhla Olta Dayanışma’yı kurdunuz ve biz de seve seve ilk sayımızda dilimiz döndüğünce bunu anlatmaya çalıştık. Tekrar olacağı için çok kısa birkaç cümle ile siz bahseder misiniz bize Olta’dan. Bir de Olta nereye kadar gidecek, varmak istediği nokta nedir?

“Olta Dayanışma” birlikte müzik yapma fikri olarak pandemi döneminde ortaya çıktı. İşinden olan, emeğini sergileyemeyen müzisyenlerin bir araya gelmesiyle yola çıkıldı. On beş albüm 180 şarkı yapıldı şimdiye kadar. Bunların gelirinin bir kısmı ihtiyacı olan müzisyenlere dağıtıldı. Nereye kadar gideceğini söylemek zor. Adım adım gideceğiz. Şu an on altıncı albümü düşünüyoruz. Ondan sona on yediyi düşünürüz. 

Müzik dışında bir de Hamiyet adında bir oyunda karşımıza çıktınız. Bu oyunda Peyk veya İrfan Alış’ı nerede görüyoruz? 

Biz, Hamiyet’in hayali arkadaşlarıyız. Hamiyet hayalinde bizimle müzik yaptığını ve kendisinin, bizim liderimiz olduğunu düşünüyor. Biz bu müzikal oyunda sadece müzik yapmıyoruz aynı zamanda oyunun karakterleriyiz de. Oyuncu olarak da varız bu işte. 

Son olarak, sizin de şarkı yazma atölyesi yaptığınızı görüyoruz. Bu yolda ilerlemek isteyen gençlere neler önermek istersiniz. Bu işin olmazsa olmazı nedir?

Niye müzik yapacaklarını bilmeliler. Neyi, neden yaptığını seçmesi lazım. Yüksek beklenti, aşırı hırsları olmamalı. Çevremizde görüyoruz; hemen çok dinlenmek isteyenler oluyor. Bu işler kolay değil. Sabretmeliler.

Bizi kabul edip sorularımıza içtenlikle cevap verdiğiniz için size çok teşekkür ediyoruz. Sahneniz, alkışınız çok olsun…

2260 54