"RASKOLNIKOV’U OYNAMAYI İSTERİM" - SERMET YEŞİL RÖPORTAJI

  • 22.Jul.2024

"RASKOLNIKOV’U OYNAMAYI İSTERİM" - SERMET YEŞİL RÖPORTAJI

Savaş Aşçı:

Merhaba Sermet Bey. Biz, Düş Art olarak üreten edebiyatçıları ve sanatçıları bir çatı altında toplayıp eserlerimizi dayanışma ruhuyla kitlelere ulaştırmak, aynı zamanda toplum yararına içerikler üretmek isteği ile bir araya geldik.

Öncelikle, bilinenler dışında Sermet Yeşil kimdir? Mesela oyuncu olmaya nasıl karar verdiniz?

 

Sermet Yeşil: Sermet Yeşil; biraz aceleci, ketum, işkolik, her sabah spor yapmayı ve sigarayı bırakmayı hayal eden bir hayalci olabilir. Emin değilim…

Oyuncu olmaya çocuk yaşlarda, sıkıntıdan karar verdim. Biraz aklım başıma gelince, doğru karar verdiğimi anladım… Çiğnediğim sakızı üst damağıma yapıştırıp konuşarak, peltek taklidi yapardım, arkadaşlarım çok gülerdi. O günler çok güzeldi. Hâlâ içeride bir yerde o Sermet sakızını yapıştırıp konuşuyor.

 

Savaş Aşçı: Yaptığınız iş gereği birçok kıymetli oyuncuyla çalıştınız. Size ilham olan biri var mıdır? Tanışmadığınız biri de ilham olmuş olabilir. Yoksa bile izlerken büyülendiğiniz bir oyunculuk oldu mu? Olduysa karakter ve oyuncu ismi verebilir misiniz?

 

Sermet Yeşil: Elbette ilham olanlar da oldu, köstek olanlar da oldu ama insan güzeli hatırlamak istiyor. Burada isim verip kimseyi boş yere pohpohlamak ya da üzmek istemem, ilham kaynaklarım bende gizli kalsın…

 

Savaş Aşçı: Bizim platformumuzun amaçlarından biri topluma faydalı işler de üretmek, paylaşmak. Bu paralelde, bizim aracılığımızla; okurlarımıza, takipçilerimize ve elbette sizlerin hayran ve takipçilerine en beğendiğiniz oyun ve kitabın hangileri olduğunu tavsiyesi olması adına söyleyebilir misiniz?

 

Sermet Yeşil: En beğendiğim oyun Shakespeare - Hamlet.

Son dönemlerde okuyup en beğendiğim kitap Beliz Güçbilmez - Anne Ben Düştüm Mü?

 

Savaş Aşçı: Bir kitabın filme uyarlanmasını isteseniz bu hangi kitap olurdu ve siz hangi rolü canlandırmak isterdiniz? Dünya tiyatro klasiklerinden hangisinde, hangi rolde oynamak isterdiniz? Bir de çalıştığınız işler içerisinde, kendinizin oynadığı, canlandırdığı karakterler arasında en beğendiğiniz karakter hangisi oldu?

 

Sermet Yeşil: Kısa kısa cevaplar vereceğim;

Uyarlanmasını istediğim kitap, Dostoyevski - Suç ve Ceza. Raskolnikov’u oynamayı çok isterdim.

Dünya tiyatro klasiklerinden, Hamlet - Hamlet

Daha önce oynadığım oyunlar içerisinde, Aslan Asker Şvayk’ı ayrı bir yere koyarım…

 

Savaş Aşçı: Sizi daha çok, ciddi karakterleri oynarken seyrediyoruz fakat bunun yanında Leyla ile Mecnun gibi absürt komedi dizilerinin en iyilerinden birinde farklı bir karakter olarak seyretmiştik. Elbette oyuncular rol veya tür seçmezler ama birbirinden bu kadar farklı türdeki işlerde bu kadar farklı tipleri başarıyla icra etmeyi nasıl başarıyorsunuz?

 

Sermet Yeşil: Ekstra özel bir şey yapmıyorum… Bazen rol bana çok yakışıyor, öyle hissediyorum. Bazen de rol için çok çalışmam gerekiyor, buna rağmen sonunda yine de eksik kalabiliyorum, yani ben öyle hissediyorum… Bilmem, bu uzun bir yolculuk. Yolda olmak en iyisi, diye düşünüyorum. Sonunu düşünen, kahraman olamazmış, öyle öğrendim ben…

 

 

Savaş Aşçı: Son olarak, oyuncu olmak isteyen gençlere neler önermek istersiniz. Oyunculuğun olmazsa olmazı nedir?

 

Sermet Yeşil: Çok oyun izlemelerini öneririm. Özellikle “kötü” olduğunu bildikleri oyunları izlemeliler. İyi öğretilebilir ama kötüyü görmeden anlayamazsınız… Bir de sanatın her dalıyla biraz içli-dışlı olmaları gerekiyor. Her sanat gibi oyunculuk sanatı da imgelerden oluşur, bu sebeple müzik okumayı, heykel okumayı, şiir okumayı ve bunlar gibi şeyleri, yani imgelem dünyasını geliştirecek her şeyi yapmaları gerekiyor… Oyunculuğun bana göre olmazsa olmazı düş kurabilme yeteneğidir ve bu yetenek edinilip geliştirilebilir…

 

Savaş Aşçı: Bizi kabul edip sorularımıza içtenlikle cevap verdiğiniz için size çok teşekkür ediyoruz. Sahneniz, alkışınız çok olsun…

 

Sermet Yeşil: Teşekkür ederim. Afiyet olsun…