KİŞİDEKİ ASIL, HÂSIL OLUR – ŞEYDA HARMANCI
İnsan, varoluşu boyunca pek çok rol üstlenir; toplum içinde bir birey, aile içinde bir evlat, iş hayatında bir çalışan. Ancak bu rollerin ötesinde, kişinin özünü oluşturan, hayatını şekillendiren bir "asıl" vardır. Bu asıl, bireyin içsel değerleri, inançları ve deneyimleriyle şekillenir ve zamanla hâsıl olur. Peki, bu süreç nasıl işler? Kişideki asılın hâsıl olma süreci, bireyin yaşam yolculuğunun en önemli parçalarından biridir.
Öncelikle, bireyin değerleri ve inançları, onun karakterini oluşturan temel unsurlardır. Küçük yaşlardan itibaren aile ve çevre, bireyin dünya görüşünü ve insanlara bakış açısını şekillendirmeye başlar. Aile içindeki etkileşimler, bireyin kendine güvenini, empati yeteneğini ve sosyal ilişkilerini etkiler. Bu noktada, bireyin aldığı eğitim ve edindiği deneyimlerin de büyük önemi vardır. Zamanla, bu değerler ve inançlar kişide bir bütünlük oluşturur ve bireyin "asıl" kimliğini belirler.
İkinci olarak, hayatın getirdiği zorluklar ve deneyimler, bireyin kendisiyle yüzleşmesine ve içsel bir dönüşüm yaşamasına neden olur. Zorluklarla başa çıkma süreci, bireyin dayanıklılığını artırırken, aynı zamanda öz farkındalığını da geliştirir. Bu aşamada, kişi yaşadığı deneyimlerden ders çıkararak, kendisini ve değerlerini yeniden gözden geçirir. Sonuç olarak, birey, bu süreçte asıl olanı bulur ve hayatında hâsıl olmaya başlar.
Ayrıca, kişisel gelişim ve kendini keşfetme çabaları, bireyin asıl kimliğini bulmasında kritik bir rol oynar. İnsan, zamanla kendi potansiyelini keşfettikçe, içsel motivasyonları ve hedefleri doğrultusunda hareket eder. Bu süreç, kişinin hayatına anlam katarken, aynı zamanda onu daha otantik bir birey haline getirir. Kendini tanıma ve kabul etme, bireyin asılını bulmasında önemli adımlardır.
Kişideki asıl hâsıl olurken, bireyin değerleri, deneyimleri ve kendini keşfetme çabaları büyük bir rol oynamaktadır. Her insan, kendi hayat yolculuğunda çeşitli dönüşümler geçirirken, bu süreçte özünü bulma ve hâsıl olma fırsatına sahiptir. Kişinin asıl kimliğini bulması, onu sadece bireysel olarak değil, aynı zamanda toplumsal düzeyde de etkileyen bir deneyimdir. Bu nedenle, her bireyin kendi içsel yolculuğuna çıkması ve asıl olanı keşfetmesi hem kendisi hem de çevresi için büyük bir anlam taşır. Cümlelerimi Elvân-ı Şîrâzî‘nin beyitiyle bitirmek isterim:
"Tavuḳ yumurdasından ṭoġmaz ördek
Ne dikseñ anı bitirür çekirdek."
Şeyda HARMANCI